06/02/2024
Bir deprem oldu...
Bütün alışılmış ve kabullenilmiş dünya düzenlerini yıktı geçti bu sabah.
Bir deprem oldu...
Küsmenin, kızmanın, kırılmanın ne kadar anlamsız olduğunu adeta omuzlarımızdan tutup “kendine gel hayat çok kısa” diye sarsarak bize yeniden anlattı.
En sevdiğimiz insanların, en sevdiğimiz eşyaların, en sevdiğimiz yemeklerin, en sevdiğimiz mekanların aslında saniyeler ile nasıl kaybedeceğimizi yeniden kulaklarımıza fısıldadı.
Bir deprem oldu...
Bizim olduğunu iddia ettiğimiz bedenimize bile malik olmadığımızı, mülkün sadece Allah’a ait olduğunu yeniden haykırdı.
Bu kadarız işte.
Gücümüzün yettiği yer bu kadar.
Kaf dağına kadar uzanır zannetiğimiz burnumuzun büyüklüğü de bu kadar.
Hiç ölmeyiz, ölüm bizi hiç bulmazmış gibi taptığımız konforumuzun tanrılığı da aha bu kadardı işte.
Biriktirdiğimiz paraların miktarı bu, övündüğümüz evlatlar bu, bebeksi ciltlerimizin sonu da bu.
Hepsi ölüm kadar.
Güzel yaşamanın değil güzel ölmenin önemini görmüş olduk yeniden.
Bu bir yılda ne yaptık hangi arıza yanımıza ayar çektik ona bakmak lâzım. Kalp kırmak konusunda, sevdiklerimizin değerini bilmek konusunda ne kadar hassas davrandık ona bakmak lâzım. Kaç putumuz deprem ile beraber yıkıldı ona da bakmak lâzım.
Bir yıl geçti...
Gözünü açtın ve kapattın, o kadar hızlı geçti.
Bir deprem oldu, bizi olduğumuz yerde bırakmadı.