Petshop Bayramiç

Petshop Bayramiç Kedi, köpek, kuş, tavşan, balık yem mama ve aksesuarları

Kabuksuz kuş yemi gelmiştir.
01/10/2025

Kabuksuz kuş yemi gelmiştir.

Denizde balık bitmez sandılar. Denizde balık da biter, su da biter. Bakmazsan, su gibi harcarsan toprak da biter, hava d...
30/09/2025

Denizde balık bitmez sandılar.
Denizde balık da biter, su da biter.
Bakmazsan, su gibi harcarsan toprak da biter, hava da biter.
Dünyada sersebil harcarsan bitmeyecek şey yok.
Dünyada herşey biter.
Akıl bitince dünyada herşey biter.

Yaşar Kemal

Var mıydık?Belki, biraz...Edip Cansever
26/09/2025

Var mıydık?
Belki, biraz...

Edip Cansever

Sanat Güneşimiz Zeki Müren'i vefatının 29. yıldönümünde rahmetle anıyorum.
24/09/2025

Sanat Güneşimiz Zeki Müren'i vefatının 29. yıldönümünde rahmetle anıyorum.

Dünya sinemasının İtalyan efsanesi Claudia Cardinale 87 yaşında hayata veda etti.2002 Berlin Film Festivalinde Yaşam Boy...
24/09/2025

Dünya sinemasının İtalyan efsanesi Claudia Cardinale 87 yaşında hayata veda etti.

2002 Berlin Film Festivalinde Yaşam Boyu Başarı ödülünü alırken canlandırdığı rollerini yaşadığı hayatlara benzetmişti: "150'den fazla hayat yaşadım: Fahişe, azize, romantik... Kendini değiştirme fırsatına sahip olmak harikaydı"

2010 yılında Diventare Italiano con la signora Enrica (Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak) Türk-İtalyan ortak yapımı film için İstanbul'a gelmişti. Bu rolüyle 47. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivalinde Altın Portakal En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

2015 yılındaki bir röportajı:
Euronews: Size son bir sorum var, Werner Herzog, ütopya ile ilgili çevirdiği son filminde, rüyayı gerçekleştirmek için imkansızı gerçekleştirmek gerekir demişti, sizin imkansız rüyanız ne?
Claudia Cardinale: Biz Tunus'ta yazgı için bir ifade kullanıyoruz, ben buna inanıyorum, ama ben yine de bir çok rüyamı gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.
Euronews: Yeni bir hayaliniz var mı?
Claudia Cardinale: Şimdilik yok, ama bekliyorum.

🐾 2 Mart 2021'de, Koh Adang adası yakınlarında, Andaman Denizi'nde bir cesaret hikayesi yaşandı. Bir balıkçı teknesi ale...
23/09/2025

🐾 2 Mart 2021'de, Koh Adang adası yakınlarında, Andaman Denizi'nde bir cesaret hikayesi yaşandı. Bir balıkçı teknesi alev aldı ve Tayland Kraliyet Donanması hızla müdahale ederek gemideki sekiz mürettebatı kurtardı

Görevin tamamlandığını düşündüğü sırada, bir denizci, kısmen alevler içinde kalmış teknenin kıç tarafında bir hareketlilik fark etti. Herkesin şaşkınlığına rağmen, gemide mahsur kalan, sırılsıklam, titreyen ve risk altında olan dört kedi vardı 🐱💦.

Özverili bir merhamet eylemiyle, genç subay Thanaphat Phaphakdee tereddüt etmeden denize atladı. Kedilere ulaşmak için duman ve sıcağın içinden yüzdü, onları dikkatlice sırtına yatırdı ve güvenli bir yere getirdi.

Kurtarma anının görüntüleri kısa sürede viral oldu ve Reuters gibi kuruluşlar tarafından paylaşıldı. Bu kahramanca eylem yalnızca hayvanları kurtarmakla ilgili değildi; daha derin bir mesaj taşıyordu: şefkatin sınırı yoktur. 💛

Dört kedi, onları kurtaran deniz birimi tarafından sahiplenildi ve şu anda Koh Lipe'deki Tayland Kraliyet Donanması üssünde yaşıyorlar. Onların hikayesi, her hayatın, ne kadar küçük olursa olsun, kurtarılmaya değer olduğunu hatırlatıyor. 🌟🐾

4- Çağdaşlığı köpek öldürmek diye yanlış yerinden anlayan Batıcı muhafazakarlar:       30 bin köpeğin katili Cemil Bey k...
21/09/2025

4- Çağdaşlığı köpek öldürmek diye yanlış yerinden anlayan Batıcı muhafazakarlar:
30 bin köpeğin katili Cemil Bey kimdi?

Geçen pazarki başkan Suphi Bey’in aksine arkasından gelenlerden Cemil Bey/Paşa üç kez (18.08.1912-7.11.1914; 28.8.1918-15.12.1918; 5.5.1919-28.02.1920) şehremini olup toplamda 3 yıl 124 gün başkanlık edecekti. Cemil Bey de görev aldığı dönem yüzünden İttihat ve Terakki Fırkası (İTF) diye anlaşılsa da Subhi Bey’in aksine kendisi hakkında yüzlerce bilgi belge günümüze ulaşmıştır. Cemil Bey İttihatçı değildir. Ama döneminin en fantastik adamıdır.

Şehremini Operatör Doktor (Topuzizade) Cemil Bey (Cemil Topuzlu), Erk Acarer’e göre Fatih’in topuzunu taşıyan Topuzlu ile başlayan Topuzluoğlularındandır. Baba ve anne (Siruzizadeler) tarafından ilmiye sınıfından geliyordu, kayınpederi Mehmed Cemaleddin Efendi (Kevabibiyezadeler, Hâlidefendizâdeler, Gelenbevizadeler…) 17 yıl 2. Abdülhamit’in şeyhülislamıydı ve İttihatçıların 1913 Baskını ile iktidara gelmesinden sonra Mısır’a sürüldü. Fesli Kadire başkan diyen bir vakfın beş ay önce kendisini anlattığı bir video youtube’da mevcut, meraklısı bakabilir..

Ne çok “zade” var değil mi? Soner Yalçın’ın “Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı”, “Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı” ve “Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor” kitaplarını okursanız Osmanlı’nın son 200 yılının şeyhülislam ailelerini inceleyip anlayabilenlerin günümüzü de doğru okuyabileceğini anlarsınız..

Cemil Bey, ‘80 Yıllık Hatıralarım’’ başlıklı kitabında kendi dönemindeki köpek kıyımını ‘‘Meşrutiyetin ilânından sonra, İstanbul'daki köpeklerin büyük bir kısmı toplatılarak Marmara'daki Hayırsız Ada'ya gönderilmişti. Bununla beraber belediye başkanlığına tâyinim sırasında 30 bine yakın köpek buldum. Bunları yavaş yavaş imha ettirdim. ...Süprüntüleri sabahları kapılarının önüne bir çöp kabı içinde koymayıp sokağa atanların çöplerini tekrar evlerinin içine döktürdüm’’ diye övünerek anlatacaktı...

12 Ocak 2023’te Gerçek Hayat (gzt.com)’ta Bağdagül Öz, “İttihat ve Terakki ile CHP döneminde İstanbul Belediye Başkanlığı yapan sabetaycı mason Cemil Topuzlu da 30 bin köpeği adaya göndererek açlıktan öldürdüğünü hatıratında övünerek anlatıyor” diye yazmış. Burada tarihi çarpıtma söz konusu, Cemil Bey’in Şehreminilik tarihlerine bakarsanız İTF’ci değil asıl Hürriyet ve İtilafçı olduğunu görürsünüz. Kendisi de kaynatası da has Abdülhamitçidir. Cemil Bey, 1. Dünya savaşına Osmanlının girmesinden birkaç gün önce ilk başkanlığını bitirmiş, savaş biterken de ikinci kez başkan olmuştur. Millici eylemlerin arttığı İstanbul’daki üçüncü döneminden Nafia Nazırlığı ile beraber istifasıyla Damat Ferit’in bile öfkesini üzerine çekecektir. CHP dönemini bırakın Cumhuriyet döneminde bile başkanlık yapmadı. Hakkındaki mason iddiasını oldukça kuvvetli ama sabetaycılığını zayıf buluyorum.

O konulara girmeden önce 1866 doğumlu olan Cemil Bey’in hasletlerini konuşmak gerekir. En detaylı incelemeyi TDA Türk Dünyası Araştırmaları Mayıs-Haziran 2020 sayısında Öğr. Gör. Erkin Akan “Şehremini Cemil Paşa’nın İstanbul’un Çehresine Katkıları” adlı makalesinde okuyabilirsiniz. Gülhane parkı gibi yerlerin açılması, yeni yollar, bulvarlar, şehir tiyatroları, merkez hali ve mezbaha yapılması, İstanbul’un ağaçlandırılması hizmetleri başta olmak üzere günümüze kalan çok eseri vardır.

Cemil Bey, Türkiye’ye modern cerrahi alet ve uygulamalarını getirmiş doktordur. Dünya çapında bir cerrahtır. 2. Abdülhamit’in saray cerrahıdır. Abdülhamit’in oğlunu ameliyat ettiği için müşir (mareşal) ünvanını alır. Zeynep Kamil Hastanesini ilk özel hastane olarak hizmete açmıştır. Askeri Hastanesinde ve Şişli Etfal Hastanesinde çalıştı. Ulusal ve uluslararası birçok bilimsel kuruluşun üyeliğine getirilmiştir. Antisepsi ve asepsi ilkelerinin benimsenmesi, kloroform anestezisinin yaygınlaştırılması, radyoterapi uygulamasının başlatılması, Türkiye’de ilk beyin ameliyatı, durmuş kalbin yeniden çalıştırılması gibi birçok ilke imza atmıştır. Atardamar yaralanmaları için geliştirdiği dikme yöntemi, Fransız tıp kitaplarında “Arter Yaralanmalarının Cemil Paşa Yöntemiyle Dikilmesi” başlığı ile yer almıştır. 1909 yılında kurucu dekan olarak ülkemizin ilk sivil tıp fakültesi olan İstanbul Tıp Fakültesini kurdu. Bunu dişçilik ve eczacılık okulları izledi. Türkiye'de anne ve bebeğin yaşadığı ilk sezaryen doğumu gerçekleştirdi.

Cemil Bey, 1. Dünya Savaşını tüm ailesi, akrabaları, aşçıları ve uşaklarıyla İsviçre, Cenevre’de, yurtdışında geçirdi. Kurtuluş Savaşı sırasında da yoktu. Hükümet ile her ters düştüğünde soluğu Avrupada aldı. Ama yurda döndükten sonra da elbette yoğurdunun ekşi olduğunu demedi. Cumhuriyetten sonra çeşitli biçimlerde kendisini güvenceye alınca 1924’te İstanbul’a dönmüş, belediye başkanlığına seçilmeyince 1925-29 yıllarında tekrar Avrupaya gitmiştir. Ece Ayhan’a göre “Alman, İsviçre ve Osmanlı sermayesinin mutlu işbirliğinin sonuçlarından biridir”.

Zamanında şehremini olarak atanmasına sebep olan, sonradan gıcık olduğu damadına kalmasın diye İpar ailesine sattığı dillere destan köşkünü Alexandre Vallaury’ye yaptırmıştır. Mimar Vallaury, Çiftehavuzlar, Kadıköy, Cemil Topuzlu Caddesindeki Cercle d'Orient (Büyük Kulüp’ü de tasarladı. Cemil Topuzlu 1936’da bu kulübün başkanı seçildi. Bu mimarın başka eserlerini de ileride yazacağım. 1958’de ölünce adı zaten açık olan Harbiye Açıkhava Tiyatrosuna verildi.

Soner Yalçın’a göre, Cemil Bey, kabinedeki diğer mesai arkadaşları gibi hem İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ne hem de Tarikat- Salahiye Cemiyeti’ne üyeydi. Bunlardan idam edilenler, yurtdışına kaçanlar ve affedilenler oldu. Bu kısmı Soner Yalçın’ın cümleleriyle bitirelim:
“İdama mahkum edilen Damad Ferid hükümetinin Nafıa nazırı, İngiliz Muhipleri Cemiyeti Başkanı Dr. Cemil Topuzlu, sonra affedilecek ve adı gün gelecek İstanbul’daki sokak ve caddelere verilecekti. Örneğin, Harbiye’deki Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu..
Tarikat-ı Salahiye Cemiyeti mensuplarının kimi bugün hala vatan haini olarak biliniyor; kiminin ise adı, caddelere sokaklara veriliyor. Kimi ise dede diye yere göğe konulamıyor…”

“Bana evimin köpek gibi koktuğunu söylediler, ben de onlara sordum:Bir köpeğin nasıl koktuğunu biliyor musun?Bir köpek m...
18/09/2025

“Bana evimin köpek gibi koktuğunu söylediler, ben de onlara sordum:
Bir köpeğin nasıl koktuğunu biliyor musun?
Bir köpek minnet kokar, sadakat, asalet, sevgi, saf ve koşulsuz sevgi kokar. Ve yaşadıkları her şeye rağmen kırgınlık kokmuyorlar.

Evim köpek gibi koktuğu için şanslı hissediyorum."

Patrick Swayze

"Dostum, çok daha zor. Doğada saf bir şekilde bulunmak, yönlendirilmeden, bir pazarlama planının sonucu olarak orada olm...
16/09/2025

"Dostum, çok daha zor. Doğada saf bir şekilde bulunmak, yönlendirilmeden, bir pazarlama planının sonucu olarak orada olmadan, sadece doğada saf bir şekilde kendini bulmak -bununla ilgili bir film yaptım, Jeremiah Johnson- kolay değil."

Sundance film festivali kurucusu, Oscarlı oyuncu, direktör, yapımcı ve işadamı "Sundance Kid" Robert Redford 89 yaşında uykusunda hayata veda etti.

Eğer aç ve kimsesiz bir köpeği alıp bakar ve rahata kavuşturursanız sizi ısırmaz.İnsan ve köpek arasındaki fark budur.Ma...
16/09/2025

Eğer aç ve kimsesiz bir köpeği alıp bakar ve rahata kavuşturursanız sizi ısırmaz.
İnsan ve köpek arasındaki fark budur.

Mark Twain

3- Moderniteye Giriş Tarihimizin En Büyük Köpek Katliamı: Hayırsızada 2. Abdülhamit döneminde Alman İmparatorunun ziyare...
14/09/2025

3- Moderniteye Giriş
Tarihimizin En Büyük Köpek Katliamı: Hayırsızada

2. Abdülhamit döneminde Alman İmparatorunun ziyareti esnasında köpeklerin toplanıp başka yere bırakılması hariç sokak hayvanlarına el uzatılmaz. 2. Meşrutiyetin ilanından sonraki 1908 Devriminden sonra İttihatçıların (İTC) ağırlığını arttırdığı ama 23 Ocak 1913 Bab-ı Ali Baskınına kadar iktidar olmadıkları bir geçiş dönemi yaşanır. İbrahim Hakkı Paşa’nın sadrazamlığında Subhi Bey adındaki bir şehremini (belediye başkanı) 1910 Mayısı ile 1911 Temmuzu arasında göreve gelir ve olaylar gelişir:

“Köpekler, Hayırsızada sürgünleri öncesinde, korku nesnesinden ziyade, geleneksel düzenin, batı karşısında iddia edilen gerikalmışlığın, hurafe kültürünün, bağnazlığın taşıyıcısı olarak konumlandırılıyorlardı. Geleneksel düzen ile Batılılaşma taraftarları arasında, toplumdaki inanç tecrübesi ile “ulema dini” arasındaki söylemsel çatışmanın, kentsel kamusal alanlarda hareketliliğin ve “mekan üzerinde çekişmenin” sonucu olarak sürgün edilmişlerdi. Korku, 1910 büyük köpek sürgünlerinin ana motifi değilken, Hayırsızada Vâkâsının ardından sürgün köpeklerin kıyıya vuran ölü bedenleri üzerinden kolera kaygısı, ardından da kuduz paranoyasının temelini oluşturacaktı. 1910 yılının sonbaharında İstanbul’da kolera salgını gerçekten de başlamıştı” (Mine Yıldırım, Reflektif, 15.10.2024)

3 Haziran 1910’da dönemin belediye başkanı Suphi Bey’in talimatıyla 80 binden fazla köpek toplanır ve Hayırsızada’ya götürülüp terk edilir.
Tarihçilerin anlatımına göre Hayırsızada sadece kayaydı, dikili tek bir ağaç bile yoktu ve 80 bin köpeğin feryadı söylendiğine göre geceleri İstanbul'dan bile işitilir olmuştu.
Sesler birkaç gün sonra kesildi, zira yaşayabilmek için birbirlerini yiyen köpeklerden artık bir teki bile hayatta değildi.
Dönemin Fransız Gazetecesi Robert Gillon Hayırsız Ada önünden geçerken yaşadığı trajediyi şöyle anlatır:
“…Az sonra rüzgârla birlikte burnumuza dayanılması imkânsız p*s bir koku geldi. Daha doğrusu kendimizi bu kokunun içinde bulduk. Kitleler halinde ölen köpeklerin kokuşmaya başlayan cesetlerinin kokusuydu bu! Dediklerine göre adada bekçiler vardı ve bu köpeklerle bir arada yaşıyorlardı. Adamlar ölen köpekleri kireç kuyularına atıyorlardı ama yine de bu p*s kokuya engel olunamıyordu…”

“1.Hayırsız Ada faciası memleketimizin gördüğü en insafsız köpek katliamıdır. Başlangıcı 3 Haziran 1910’dur.

2. Bizim geleneğimizde sokak köpekleri şehrin sakinleridir. Onlar 1910’a kadar İstanbul’da kendi sokaklarında bakılarak bizimle beraber yaşadılar.
3. Avrupa’da ise parfüm/kimya sanayi için katliamlar çoktan başlamış, sokaklarda tek köpek kalmamıştı. Fransızlar bizimkilere bir öneri getirdi...
4. “İstanbul’un sokak köpeklerini toplayıp bize satın.” Fransa ile anlaşma imzalandı. Ancak halk köpekleri vermedi, direndi.
5. Her köpek kendi sokağının bir sakini gibiydi. Halktan destek gelmeyince bu işler paraya muhtaç olan insanlara, serserilere havale edildi.
6. Toplama sürerken halk isyan etti, gemiyle Fransa’ya gönderilmek üzere Tophane’de bekletilen binlerce köpeği bir baskın yaparak kurtardı.
7. Ancak hükümet bir kez Fransa ile anlaşma yapmıştı, bu işten vazgeçmedi. Daha kapsamlı daha organize bir toplama işi başlatıldı.
8. Kısa sürede 80 bin köpek toplandı ve Tophane’de bekletildi... Halkın bir kez daha hayvanları kurtarmaması için başlarına asker dikildi.
9. Fakat Fransa’dan bir türlü yükleme talimatı gelmiyordu. Köpeklerin beslenmesi ve bakımı sorun olmaya başlamıştı..
10. Fransa’dan yanıt gelmeyince hükümet köpeklerin fiyatını indirdi, sonra bedavaya vermeye bile razı oldu ama Fransa’dan çıt çıkmıyordu.
11. Köpekleri artık Tophane’de bekletme olanağı yoktu. Kentten uzak bir yer, Sivri Ada seçildi. 80 bin köpek Sivri Ada’ya nakledildi.
12. Köpeklere burada bir süre daha bakıldı. Ta ki Fransa anlaşmayı fesih ettiğini, köpekleri almayacağını bildirene kadar.
13. Bundan sonra köpekler Sivri Ada’da tamamen kaderine terk edildi. Halk bir süre yiyecek taşıdı ama sonra bu da imkansız bir hale gelince...
14. Köpekler açlıktan ve susuzluktan can verdiler. Kuzucukların acı çığlıkları Anadolu Yakası sahillerinde duyuluyor, sabaha kadar dinmiyordu.
15. Ölümler başlayınca, 2-3 yıl boyunca tüm sahil kokudan yaşanmaz hale gelmişti. İstanbul halkı bu suçtan dolayı çok üzgün, çok çaresizdi.
16. Pek çokları sahildeki evlerini kapattı. Köpeklere dokunmanın büyük bir lanete yol açacağı düşünülüyordu.
17. Sonunda o lanet 1912 yılında deprem olarak geldi. Büyük deprem köpeklerin ahına, günahına bağlandı. Adanın adı da Hayırsız Ada oldu.

Konu hakkında detaylı bilgi için 111 Soruda Hayvan Hakları kitabını da okumanızı öneriyoruz.” (Haytap)

4/5 Ocak 1911’de Bâb-ı Âli yangını, 23 Eylül 1911’de İtalya’nın Trablusgarp ve Bingazi’nin boşaltılmasını istemesi ve Trablusgarp Savaşı’nın çıkması, 9 Ağustos 1912 depremi, 1 Ekim 1912’de Balkan Savaşının çıkması gibi bütün musibetleri halk, köpeklerin katledilmesinin uğursuzluğuna yordu.

Peki Suphi Bey kimdi? Soyismi bile kesin değil.. “Beysoyundu” diyen var.. “Altın” diyen var. 1863 Yanya’da doğup 1943 İstanbul’da 80 yaşında ölmüş.. Başka ne iş yaptı? Vatana millete ne hizmetleri oldu. Bilen varsa yazalım. Hakkında başka kayıt yok. Tek cümle… Bir izi emaresi yok…

2012 yılında, öldürülen 80bin köpeğin anısına Sivriada'ya bir anıt dikilmiştir.

Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidirErich Fromm
12/09/2025

Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir

Erich Fromm

Address

Bayramiç

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Petshop Bayramiç posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Category